TKD: Kalpten ölüm oranı yüzde 40.4`e yükseldi

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof.Dr. Lale Tokgözoğlu, Türkiye’de 2013’te yüzde 39.6 olan kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm oranının, geçen yıl yüzde 40.4’e yükseldiğini söyledi. Prof.Dr. Tokgözoğlu, Avrupa’da 60-65 yaşları arası kaydedilen kalp krizi yaşının da Türkiye’de 10 yaş daha erken bir ortalamada seyrettiğini vurguladı. TKD’nin 31’inci Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi, ulusal ve […]

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof.Dr. Lale Tokgözoğlu, Türkiye’de 2013’te yüzde 39.6 olan kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm oranının, geçen yıl yüzde 40.4’e yükseldiğini söyledi. Prof.Dr. Tokgözoğlu, Avrupa’da 60-65 yaşları arası kaydedilen kalp krizi yaşının da Türkiye’de 10 yaş daha erken bir ortalamada seyrettiğini vurguladı.

TKD’nin 31’inci Uluslararası Katılımlı Türk Kardiyoloji Kongresi, ulusal ve uluslararası düzeyde akademisyenlerin katılımıyla Antalya Belek’te gerçekleşiyor. Bir basın toplantısı düzenleyen TKD yöneticileri, kardiyoloji alanında kaydedilen gelişmeler anlatıldı.

Kalp-damar hastalıklarının çağın salgını olarak Türkiye ve dünyada erişkinlerde 1 numaralı ölüm nedeni olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Lale Tokgözoğlu, TÜİK verilerine göre Türkiye’de 2013’te yüzde 39.6 olan kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm oranının, geçen yıl yüzde 40.4’e yükseldiğini söyledi.

BM ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 2025’e kadar tüm dünyada kalp hastalıklarından erken ölümlerin yüzde 25 azaltılmasını hedeflediğini belirten Prof.Dr. Tokgözoğlu, bu yaklaşımın Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı 2015-20 Eylem Planı’nın da temelini oluşturduğunu dile getirdi. Kalp ve damar hastalıklarını önleyebilmek için bilinçlendirme çalışmalarına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.

TÜRKİYE’DE KALP KRİZİ GENÇKEN GELİYOR

Avrupa’da ortalama 60-65 arası olarak kaydedilen kalp krizi yaşının, Türkiye’de 10 yaş daha erken bir ortalamada seyrettiğine işaret eden Prof.Dr. Tokgözoğlu, aile içi evliliklerin fazla olduğu bölgelerde bu hastalığın daha sık görüldüğünü kaydetti. Ailevi kolesterol yüksekliğinin toplumdaki genel sıklığı tam olarak bilinmese de tanı ölçütlerinin giderek netlik kazandığı ve genetik testlerin yaygınlaştığından DA bahseden Prof.Dr. Tokgözoğlu, “Ailevi hiperkolesteroleminin, Türkiye gibi akraba evliliklerinin yaygın gerçekleştiği ülkelerde ve farklı kapalı toplumlarda görülme oranı oldukça yüksek. Ailevi hiperkolesteroleminin neden olduğu krizlerin yüzde 20’si 50 yaş öncesi gerçekleşirken, Avrupa’da erken kalp krizinin oranı yüzde 10’u geçmiyor. Türkiye’de kalp damar hastalıklarının Avrupa’ya göre yüksek olmasının bir nedeni de sigara ve tütün ürünleri tüketiminin hala yüksek olması. Giderek artan kilo alımı, hareketsizlik ve sağlıksız beslenme de nedenler arasında” dedi. ANTALYA, (DHA)

Diyetisyen kontrolünde sağlıklı beslenme ve zayıflama için Türk Kalp Vakfı Hastanesi Diyet Birimi‘nden destek alabilirsiniz. Ayrıntılı bilgi için tıklayın

 

ÖNLEMENİN 6 YOLU

Prof.Dr. Tokgözoğlu, kalp-damar hastalıklarını önlemek için şu önlemleri sıraladı:

• Hareketsiz yaşam tarzını yüzde 10 azaltmak
• Aşırı alkol alımını yüzde 10 azaltmak
• Tuz tüketimini yüzde 30 azaltmak
• Sigara içiciliğini yüzde 30 azaltmak
• Yüksek tansiyonu yüzde 25 azaltmak
• Diyabet ve şişmanlıktaki artışı durdurmak